Efendiiiimm bu kurabiye işine girdim ya çok iyi oldu :) O kadar keyifli bir işmiş ki, yahu neredeymiş şimdiye kadar.. Tüm yapılabilecekler hayal gücüyle sınırlı, yani sınırsız..
Asker kurabiyeleri yapıpta iş yerine götürdüğümde hiç aklıma gelmezdi bana böyle bir teklif geleceği. Arkadaşım Şeyda bir kaç gün sonra mesaj attı. "Yasemin bir pastanede senin yaptığın gibi renkli kurabiyelerden gördüm, yaa bizim ufaklığın yaş günü geliyor, şimdi ben oraya yaptıracağıma sana yaptırayım :)" dedi. Bende "hay hay" dedim. Tabii ben bunu ilk sipariş olarak değerlendirmemiştim. Ne de olsa arkadaşıma yapıyorum yahu bunun siparişimi olur. Olurr olurr dedi Şeyda :) He hee.. Haydeee şimdi yani ben ilk siparişimi mi almış oldum! Vallahi öyle.. İşte artık ilk sipariş olduğundan mı yoksa benim hayal gücümün had safhasında olduğundan mı bilinmez ortaya harika şeyler çıktı..
Şeyda'nın ufaklık minik bir prenses, henüz 1 yaşını doldurdu. Ama bir de abisi var. Yakışıklı prens Berkcan.. E şimdi O'nu da düşünmek gerek. Bu yüzden kurabiyelerde genel tema hem prens hem de prensese yönelik oldu.
Yani yaparken o kadar keyif aldım ki saatin kaçlara geldiğinin farkına varmadım. Eee tabii Sencer Paşa'yı uyutmadan başlamanın imkanı olmadığından saat 21:00 gibi başladım kurabiyelere. Hamuru bir gün önceden hazırlayıp atmıştım dolaba. Tarif belli
Burçin'in harika
tarifi :) Bu işimi epey kolaylaştırdı. Hamuru buzdolabından çıkarınca önce biraz bekledim ki hafif yumuşasın sonra kolayca kıvam aldı yoğurmak için. İşte kes pişir derken haliyle vakit geçiyor. İlk postayı süsleyip hazır hale getirmem gece 03:00 ü buldu. Bu arada uyanan paşamı bir kaç kez pışlayıp emzirmekte gerekti tabii.
Baktım bu iş bu gece sabahı bulur dedim kızım haydi yatağa. Unutmamak gereken benim bir oğlum var öyle sabaha kadar otursam akşama kadar uyuyamam ki :) Sabah erkenden tekrar görev başına bu arada paşanın kahvaltısı falanda hazırlandı tabii. Baktım hem O'nunla ilgilenmek hem de kurabiye süslemek zor. Attım mutfağın yerine bir halı kapadım kapıyı. Sencer Paşa ve oyuncaklarda halının üzerine. İşte o oyun oynarken, bir yandan da tepeme çıkmaya çalışırken süsledim kurabiyeleri.
Bu arada canım eltim yetişti imdadıma. Arada oğlanı oyaladı arada bana yardım etti. Vallahi sağolsun. Ve tabii eltimin dünya güzeli kızı biricik yeğenim Sıla'da :) inanmaz gözlerle baktı durdu kurabiyelere.. "Yaa
nenne bunlar çooookk güzeellll" dedi durdu. Ee bu da bana moral oldu haliyle.
Bu arada paşanın öğle yemeği uykusu falan.. Vakit su gibi geçiyor. Yahu daha bunları paketleyip teslim etmek için fabrikaya gideceğim.. Allahııım nasıl yetişecek. Hayır yani yüz tane değil ki topu topu otuz tane yapıyorum..
Neyse süslemeler bitti şükür. Paketleme derdi şimdi. Bu aşamada işte eltimin yardımı olmasa hayatta bitmezdi vallahi. İki elden çarçabuk yaptık poşetlemeyi. Her bir kurabiye tek tek poşetlendi, leylak kurdela ile bağlandı. Sonrada güzel leylak bir yatay saksıya dizildi.. En güzeller en üste gelecek şeklinde.
Harika bir paket çıktı ortaya cıvıl cıvıl. Üzerine de iki tane kalp biri Berkcan için biri Büşra... Bu arada paketleme aparatlarını almak için geçen hafta cumartesi süper bir Eminönü turu yaptık
Mügeeecciimmm ve
Mügeeee ile :) Hani burda rehberimizin hakkını vermek lazım, O olmasa bu paketler olmazdı bende, sağolasınnn
Mügeeeee :)
Sonuçta saat 16:00 ta bitti herşey. Ama biten sadece kurabiye kısmıydı.. Yani size mutfağın halinden bahsetmek bile istemiyorum. Normalde hiç dağınık çalışmayan ben, iş kurabiye süslemek olunca farkına bile varmadan kendimi kaybediyorum. Benimle beraber mutfağımda..
Eee bu işin dağınıklığı çok, yok kalıbıydı yok paketii... Her yer her yerde bırakıp çıkamayacağım için evi, bi giriştim toparlamaya.. Ve nihayet saat 17:00 de elimde kurabiye paketim kapıdaydım. Oğlan eltime emanet, istikamet fabrikaaaa..
Ve işte sabırsızlıkla beklediğim an.. Şeyda'nın paketle karşılaşması.. İşte O'nun gözlerinde gördüğüm mutluluk, şaşkınlık ve beğenii.... İki günün yorgunluğu su gibi aktı gitti üzerimden... Kim bilir çocuklar ne kadar çok sevinmişlerdir. İyi ki doğdun Büşraaaaaa!
Canım Şeydacım haydi bakalım siftah senden, bereket Allah'tan.....